hangi savaştan kaçsam, babam öldürülür
sinemalar, müzeler, parklar
çocukluğumun üzerine yıkılır
oyuncaklarım büyür
uçaklar, tanklar, itfaiye arabaları
silahlar ve mermileri
arkadaşlarım büyür
hiçkimse kalmaz sokaklarda oynayacak
oysa sokaklar daha da küçülür
yıkılan binaların gölgesinde
kuşlar ve kediler sarılırlar birbirlerine
yarın, yüzyıl kadar uzakta durur
ellerim uzanmaz düşlerime
düşlerim büyür
nerede salıncaklar, nerede bisikletim
silahlar ve mermileri
uyandırır beni sakıncasız uykumdan
gözbebeklerimin içinde annem öldürülür
kadınlığının en güzel yaşında
birden komşularımız sessizleşir
rahatsız olduğumuz, bitsin istediğimiz
müziğin sesi sessizleşir
artık komşularımızdan şikayetçi olamayız
pencereden dışarı bakmaz isteriz
penceremiz sessizleşir
silahlar ve mermileri beni yalnızlığa çağırır
izinsiz çıkarım evden
dönüş yolunu bulamayacağım evden
neden geç kaldın sorusunu artık hiç duyamayacağım
yalanlar söyleyemeyeceğim
oyuncaklarım nerede benim,
kamyonum ve en sevdiğim şövalyem
silahlar ve mermileri, kardeşlerim nerede
gökyüzü neden bu kadar gri...